Labbık gibi *: Kilosu çok olup yürürken etleri sallanan. (Labbak : Davranışları yavaş olan kimse : Bu kadın labbağın birisi hiç yürüyemiyor. Diğer yörelerdeki ağızlarda) (?)
Lambık *: Ulmuş portakal.
Langır lingir etmek : Gereksiz konuşmak, kafa şişirmek.
Lap *: Tam.
Lap uluk *: Tam uluk.
Leçe taşı : İnşaatlarda kullanılan volkanik bazalt taşı.
Leçelik : Erzin’nin kuzeybatısındaki volkanik bazalt taşlı yerin adı.
Lemermek : Nemlenmek. Nemli havalarda tuz, yatak-yorgan gibi şeylerin nem alması ve ıslanmış gibi olmasına lemerme denir.
Lepir lepir *: Bir yerden çürüyerek parça parça dökülme.
– İlahi çocom ciğerlerin lepir lepir döküle.
Lığlak *: Meyilli.
Lığlamak *: Yavaşça yuvarlanmak.
Libiye *: Fasulye.
Lif : Lif kabağı. Lif kabağının süngeri.
Lif kabağı : Sarmaşık şeklinde bir bitki olup, meyvesi kurutulup kabuğu soyulunca iç kısmı banyoda sünger yerine kullanılmaktadır. (Luffa cglindrica)
Likifos *: Bir ayağı seken, topallayan kimse.
Lilik *: Vole
Livan : Balkon. Evin iki tarafı açık salonu.
Lobat : Nöbet, sıra.
– Lobatlaşa bekleriz: Sırasıyla bekleriz.
Loğ gibi : Çok ağır. (Loğ : Toprak damlarda, yollarda toprağı sıkıştırmak, düzlemek için kullanılan taş silindir.)
Lop 1 : Belbenin pestil şeklinde değil de bütün şeklinde olanı. Aydın yöresinde iri ve yumuşak incir türüne “Lop İncir” denir.
Lop 2 : Bütün
– Lop et: Bütün et
Lopak, Lapak, Lakma *: Bütün. İri parça.
– Eline sağlık bacı.
– Afiyet olsun, lopak lopak et olsun bacım.
Lök : Argoda hantal, beceriksiz.
Lök gibi oturmak : Tembel tembel hiçbir şey yapmadan oturmak. (Lök : Boz devenin erkeği.)
– Lök gimi ne oturuyon.
Löküs lambası : Lüks lambası.